8.27.2011

bizans sohbetleri

Benim gibi hiç bilmediği kitapları satın almaya yaklaşmayan tipler için tüm üşengeçliğimi bi tarafa bırakıp yazmaya koyuldum. Bu kitabı nette bahseden birileri olmadığından iş başa düştü diyorum. Aslında kitap hakkında çok düşünmedim. Ama madem bloga giriş yaptım yazayım artık da aradan çıksın mantığındayım. Dolayısıyla bi tanıtım yazısı değil, öneri olacak.
Kitap yahudi ailedeki bir kız çocuğunun hikayesi olarak başlıyor ve her çevirdiğiniz sayfada konu olarak ayrı bi ciddilik kazanıyor. Başlardaki o ince esprili dil sonlarda olmasa da bunu yadırgamıyorsunuz.Fransa-Türkiye arasında gidip gelmeler ve tabi o çevrenin en büyük kabızlığı modernleşme. Fransızlaşan türkler, kültürden kopukluk. Bu kısımlarını da çok beğendim kitabın. Misal;

"Okudukları dili her şeyin üstünde tuttular, doğdukları yerleri her şeyin altında gördüler."

"Görmesin gözüm haram olanı.
Herkesin şortlarla, kararmış tenlerle, sırtları açık, uzun çıplak bacaklar, üniformalar ve tüfeklerle dolaştığı o plaj kıyılarında,neşeleri kurutulmuş Filistinli işçilerin kendilerine yasak evleri inşa edişini. Biraz büyüyen çocukların, şereflerini temizlemeye kalkınca ceylan olarak avlanışını. Aşağılanmış akrabalarımın ellerine gül suları dökerim ve cinleri uzaklaştırmak için tuz döverim"

Hiç yorum yok: