1.16.2011

"hiç sevmiyor beni tesadüfler"

Herhalde her hüsranla sonuçlanan alışverişimde gelip burada kapitalist düzeni söveceğim. Daha 10 gün önce kına sebebiyle kıyafet bakarken ablamın "bırak günlük şeyler bakmayı" demesine uymakla büyük salaklık yaptım. zira normal kıyafete de ihtiyacım vardı. Bugün de sıkışık derslerimin arasında alışverişi sokup yine düştük avm yollarına. Dolaş dolaş bi bok bulamadık. büyük bedenlerden tutun da saçma kombinelere kadar hiç işe yarayan bişey bulamadık. Çok sinirlendim, ciddi anlamda. aşkın 500 gününden repliği söylemek istiyorum. "bu filmler,bu kartlar hep bizi kandırdıkları için suçlular" bu vitrinler bizi kandırdıkları için suçlular. Ya daha 10 gün önceki güzel ürünler nereye gider?
Feridun Düzağaç'dan tesadüfler'i söylüyorum,buyrun;

Ne zaman arabamı yıkasam mutlaka yağmur yağar
Yağmurda yürüsem su sıçratır üstüme pis arabalar
En uzun yanan yeşil ben geçecekken sararır
               sola girsem sol tıkalı, terk ettiğim şerit boşalır
Şu doğru zaman, doğru yer hikayesi
   nerde yazılır ki kara bahtın reçetesi
                 Ne zaman falıma bakılsa falcıları bir keder alır
             Dilek tutmak istesem yıldızlarım çakılı kalır
         Gecenin bir yarısı son sigarama dökülür çayım
      Telefonum çalar ses gelmez hep mi yanlış numarayım
    Ne kumarlar kaybettim aşk için bile bile
Şeytanın bacağı demirden, gelmiyor dize
    bu kör talihim nerde olsam bulur beni sobeler
  Ben mutluluktan bi parça şefkat dilenirken
  Hiç sevmiyor beni tesadüfler

Hiç yorum yok: