9.06.2011

biraz uzun

 Tamam kısa kısa iyi güzel de bazı filmler vardır kısa yazmak hakarettir. Tamam, kısa tanıtım yazabilirsin ama başlığın kısa kısa olması bozar işi.Mesela şimdi de çok bişey yazmayacağım ama başlıkla işi kurtaracağım.

Flipped

Sabahın erken saatlerinde izlemiş olduğum bu film, insanın moralini düzeltecek derecede eğlenceli. Akşam yorgunluğuna şifası vardır teşhisini koyabilirim.

Çocukluk aşklarını genelde sevmem, hele ki araya cinsellik de karıştı mı sinirlerim hoplar. Ama bu film öyle esprili bir dille ilerliyor ki sıkılmanıza, rahatsız olmanıza lüzum kalmıyor. Gayet güzel, aileyle izlenebilecek filmler arasına adını yazdırıyor.

”Ayrıca bütünün, kendi parçalarının bir araya gelmesinden daha fazlası oluşunun ne demek olduğunu biliyordu. Bunun, insanlarda da aynı olduğunu söyledi. Ama bazen insanlar için bütün, daha azı olabiliyormuş… Bunu oldukça ilginç bulmuştum. İlkokuldan beri tanıdığım insanlara bakmaya başladım.  Parçalarının bir araya gelişinden fazlası mı yoksa azı mı olduklarını, öğrenmeye çalıştım. Chet haklıydı. Birçoğu daha azıydı…”


                                                                                          

                                                                                In My Father's Den


Her şeyi bıraktım filmdeki Matthew Macfadyen faktörü yüzünden görülmesi gerek. Kendilerini Aşk ve gurur dışında pek beğenmişliğim yoktu, taki bu filme dek. Bu saç stili çok yakışıyor kendilerine.

Aile dramlarını seven biri olarak bu filmi de beğendim. Ama bu filme sade bir dram demek istemiyorum çünkü dramdan ziyade vurgun. Seyirciye ne kadarını aktarmayı becerebiliyor onu bilemiyorum da hakikaten korkunç olaylar gerçekleşiyor. Ve bunların üstünden gelinmemesinin temel sebebi iletişimsizliğe dayanan kaçışlar. Herkes bi noktada susuyor ve kaçıyor, tüm bu kaçışların ortasında 16 yaşındaki olgun kızımız yakaladığından bişeyler öğrenmeye çalışıyor.

Film son dakikasına kadar sürprizi açıklamıyor. Hiçbir şeyi konuşmayan o sıkıcı iletişimsizlik ortamlarını seviyorum, bu filmde ise bu kadar mı olur diye şaşıp kaldım. Sanırım insanlar konuşup,iletişim kurdukça birbirleriyle olan sağlıkli iletişimi kuracak. (ama nerde bende o yürek)

Hiç yorum yok: