12.14.2010

aman da ne zor imiş burçak tarlasında gelin olması!

bu kına sesebiyle daha çok yakınacağa benziyorum.Gerçi bakılmasın yakınmış gözükmeme ne o kadar düşündüğüm var ne de düşündüğümde canımı sıkması. ama üzerime  bir sorumluluk yüklendi. Kına'nın müziklerinden mesul şahıs benim! bunu duyan arkadaşlarım "o evlenen arkadaşın iyi mi? Herhalde çok çaresiz..." söylenirken bir tarafta da bana bu sorumluluğu yükleyen gelin adayı arkadaşım var. İki tarafın hangisinin yüzünü kara çıkartacağım henüz belli değil ama umarım gelin adayı olmaz.
Şimdi bana güvenmeyen arkadaşlara hak veriyorum aslında.Ben ki hayatında 3-4 kına görmüş, kınada duyduğum şarkıların kiminden nefret ederken kimini de şaşkınlıkla dinlemekteydim. nefret ettiğim şarkılar tabii ki serdar ortaç ve demet akalın'ın söyledikleri. benim hazırlayacağım listede bu ve türevlerine yer yok. hadi belki çok ısrar edilirse belki ama inadım tutarsa hiç sokmam listeye. Şaşkınlıkla dinlediğim ise http://www.youtube.com/watch?v=TbPj8ekMZeI&feature=related  (aslında adam söylüyor da onu araştıramam şimdi) şarkıda öyle bi ifade var ki ar gelmeli! şok olmuştum duyduğumda.onca teyzenin arasında ayıp diye tek düşünen ablamla ben miyiz diye bakınca evet ar'ın tek bize geldiğinin farkına vardım. Anladım ki söz değil müzik önemli. bu nedenle serdar ve türevlerine katlanılıyor.
Tarz farklılığından kına şarkılarına yabancı olmamın yanı sıra çalmak istediğim şarkılar da pek kına ortamına uygun değil sanırım,bu nedenle seçimlerimi kısıtlamak zorunda kalıyorum. Şu konuda çözüme ulaşamıyorum ki gelini ağlatmak için o kadar uğraşanların oynama isteği aynı bünyede nasıl barınabiliyor. bu nasıl bi paradoks? bence hepimiz oturup ağlamalıyız. Hiç değilse kınanın sonunda herkes oturup damar şarkılar dinlemeli,söylemeli, ağlamalı, hınkırmalıdır. şimdi oynamaya müsait değil diye günün anlam ve önemini en çok ifade eden ezginin günlüğün'den bana bi koca lazım'ı nasıl çalmayayım? ya da monotonluk maratonu'nda hafif bi molaya girmek ya da yeni bi sapağa girmek demek olan evlilik arefesinde monotonluk maratonu çalınmaz mı? tamam, monotonluk maratonu kısmında abartmış olabilirim...
Serdar ve türevlerinden kaçarken ilginç şeyler bulmadım değil. mesela geceye kına yakılırken Barış manço'dan kınalar yakalım elimize diyen el salla şarkısını çalmayı düşünüyoruz. Ayrıca bülent ersoy'dan götür şarkısının geceye damga vuracak şarkılar arasında anıyorum.
ocak'ın ilk haftasında olacak kına için şarkı ve kıyafet arayışındayım yani şu sıralar çok ciddi olmasa da...

Hiç yorum yok: